30 Ocak 2014 Perşembe

aydinlik neyin oluyor senin


eyup'te iki katli ahsap bi evde donup donup attila ilhan okudugum bir yaz vardi, oniki yasimda falandim. bi gece yine attila ilhan okurken, acik camdan odama yonunu sasirmis bi yarasa yavrusu girdi. nereye uctugunu bilmeden pencerenin karsisindaki dolaba carpip yere, ayakucuma dustu. ben onun ne oldugunu anlayamadim bi an ciglik cigliga bagirdim, o da neye ugradigini sasirip cigliklar atti bi sure. babam gelip onu bi carsafa sarip camdan disari birakti. disari cikinca dindi cigliklari. o karanlik gece onun huzuru oldu. ben bazen aydinligi o yarasa yavrusu gibi baskalarinin karanlik gordugunde buldum. bugun bi vesileyle attila ilhan'i andim sonra o yarasa yavrusu geldi aklima, sonra aydinligim.


aydinlik neyin oluyor senin?

aydinlik neyin oluyor senin
gokyuzu akraban filan mi
beni bulur bulmaz gozlerin
simsek cakiyorum yalan mi
yuzunde yalazini gezdirdigin
saclarindan tutusmus orman mi
akla ziyan birsey elektrigin

ayisigi mavisi dudaklarindan mi
o isik zenginligi mi giyindigin
uzay tozlari mi yildizlardan mi
elime dokundugu an elin
gunesler aciyorum sahi ondan mi
aydinlik neyin oluyor senin

                                                                                                 attila ilhan


24 Ocak 2014 Cuma

koku

parfumu buldu misirli, bekledi
cam bulundu,
siselediler parfumu.

kestim bir limonu ortadan, batirdim karanfilleri, bekledim.
geldi o yaz gecesi, basucuma oturdu.


18 Ocak 2014 Cumartesi

alkol

ortaokuldayiz, yilbasini kutlayacagiz aysu'larda. Ilk defa evden disarida yeniyil kutlamasi, komsu evde yasitlarimizla uc bes saat gecirmekten ibaret bir parti ama bizim icin cok onemli.
cin almis birileri, icilecekmis, iciyorum, o gece kusarken oluyorum zannediyorum, cinin kokusuna dayanamiyorum, bir daha da agzima surmedim.

lisede kurucesme parkina dadanmis, kirmizi sarapla dost olmusuz. ben anlatiyorum o yag gibi akiyor bogazimdan beni dinlerken. birlikte bogazi seyrediyoruz. sonra uzun yillar ara verdik dostlugumuza taa ki kalitelisini taniyip bilene dek.
simdi nadiren hasbihal ediyoruz.

17 yasimin baharinda, mete, bar ruhsati alamayinca anadolu pop muzigi'ni yasatma dernegi'ni kurmus ortakoy'de, cizik plaklardan muzik yapiyor. ayva tuyu biyiklarimda bira kopugu, birayi cok seviyorum.

benim en iyi dostum ickim, sigaram, onlar da terkederdi olmasa param diyor tanju okan, kira odemem gerekiyor, is buluyorum. birayi terketmeden yeni tanistigim rakiyla aldatiyorum.
sek icebiliyorum ancak rakiyi, suyla karisinca olmuyor. mezesiz, muhabbetsiz de gitmiyor, hic yalniz icmedim.

bir yaz, ustune ictigim tekilalarla anlasamiyor biralar, midemde isyan cikiyor. cok bozuluyorum biraya, votkaya ufuruyorum yelkenimi. votka neseli sivi, visneyle karisinca cingene palesi, nar suyuyla pek havali.

sevgilimden ayrildigim bir kis cok usuyor, konyaga yaziliyorum. bi kafekanyak diyorum, geliyor sicak.

boyle gidersen erken oleceksin diyor teyzem. teyzecigim, icmesem olecegim!

yillar once eksi sozluge yazdigim bu yaziyi bugun hatirladigim kadariyla yeniden yaziyorum.
gecen ay ucan hesabima atfolsun! sozlukte bir "layla" yok artik, varsa da o ben degilim, buradan devam ediyoruz.
bu arada ben ickiyi biraktim, kirk yilda bir iyisi varsa bir kadeh sarap, dost muhabbeti varsa bi duble rakiyi zor iciyorum. sarhos zamanlarda aradigim o seyi erken gitmeme gerek kalmadan galiba buldum. uzun yillarima malolduysa da demek boyle olmaliymis. her seyin bir zamani hatta sevgili kozde'nin dedigi gibi 'her seyin bi seyi var'mis.


11 Ocak 2014 Cumartesi

senin olan

aldirmazlik edemedigin igde agaci,
kokusuyla ayagini yerden kestigin.
bilmedigini sandigin
en iyi bildigin
sevgi
sensin.