28 Aralık 2011 Çarşamba

sıcak kış


kendiyle kalınca mutlu olanlardan mısınız? ben, çok afedersiniz kendimi pek severim.
o nedenle kışın gelmesi üzmez beni. kahvemi kedimi kitabımı alır evime kapanırım.
bazen "kendim" yakın çevremi de kapsar. bazen "evim" yanında rahat ettiğim yakın hissettiğim birinin evi olur.
sevgilim yamacımdaysa ne ala. yoksa da sağlık olur.

okulların ve şirketlerin tatil olmasına sebep olan şiddetli kar yağışlı bir günde işe gidemeyip geri döndüğüm ve serap'la upuzun bir kahvaltı ettiğimiz gün unutamadığım en güzel günlerimdendir örneğin. dışarıda bembeyaz kar, içeride sıcacık sohbet.

yavaşlayan metabolizmalar gibi, kafa karışıklıkları da yavaşlar sanki kışın. kışın daha çok kendini dinler insan, usulca. oradan çıkanlar belirler ruh halini. içinizde ne saklıyorsanız siz öyle olursunuz yalnız kış günlerinde.

şimdi yavaşça kahvelerimizi alıp bakıyoruz, telvelere çıkacak içimizde ne varsa.
bizi mutlu mu edecek yoksa hesaplaşmalara mı çağıracak içimizin derinlerine atıp büyüttüklerimiz?
koyun önünüze bu kış içinizde ne varsa. dileyelim oradan yeterince eğlence çıksın, çıkmıyorsa da dönüştürün.
kolay gelsin.

Hiç yorum yok: